Robotik Prostat Kanseri Ameliyatları

Robotik Prostat Kanseri Ameliyatları Hakkında Bilgi

ROBOTİK PROSTAT KANSERİ AMELİYATLARI:

Prostat kanseri erkek kanserleri içinde ilk sıralarda yer alır. Genellikle belirgin bir şikayet yaratmamakla birlikte çoğunluğu 40 yaş sonrası düzenli olarak gidilmesi önerilen doktor kontrollerinde ortaya çıkar. Bunun için prostatın makattan parmakla muayenesi ve PSA (Prostata has bir kan testidir) yıllık kontrollerde mutlaka değerlendirilmesi gereken tetkik ve muayenelerdir. Prostat içine sınırlı kalmış, prostatın dışına taşmammış ve vücuda sıçramamış kanserlerde cerrahi tedavi sıklıkla yapılmaktadır. Bu ameliyatta bölgesel lenf bezleri de gerekli durumlarda çıkarılmaktadır.

Prostat kanserinin robotla ameliyatından sonra erkeklerde sperm kanalları bağlanmaktadır. Bu nedenle operasyon sonrasında boşalma fonksiyonu tamamen kaybolmaktadır. Bu hastalar çocuk sahibi olmak istediklerinde yardımcı üreme tekniklerinden faydalanabilirler. Uzun dönemde idrar kaçırma az da olsa görülmektedir. Sertleşme sorunu (erektil disfonksiyon) idrara kaçırmadan daha sık görülebilmektedir. Her iki problem de robotik cerrahi sayesinde sertleşmeyi ve idrarı tutmayı sağlayan sinirlerin çok iyi korunabilmesi sayesinde daha az görülmektedir.

Maksimum keskinlikle ve hassasiyetle ameliyat yapılmasına olanak sağlayan da Vinci robotik cerrahi sisteminin prostat cerrahiside en önemli avantajları idrar kontrolünün ve cinsel fonksiyoların geri kazanılmasındaki olumlu etkileridir. İdrar kontrolü ve cinsel fonksiyonlara önemli katkılar sağlayan damar ve sinir yapılarının prostat ile yakınılığı milimetrik hassasiyetle çalışmayı gerektirir.

Robotik cerrahi sistemin sağladığı görüntüyü büyütme, hassas ve yakın çalışma imkanı ve 3 boytlu görüntünün sağladığı cerrahi alana daha iyi adaptasyon gibi avantajlar sayesinde riskler en aza indirilmektedir.

Da Vinci robotik sistemi ile gerçekleştirilen prostat ve mesane operasyonlarının hastalar açısından avantajları aşağıda sıralanmıştır;

Daha az ağrı

Daha az kan kaybı

Daha düşük komplikasyon oranı

Daha iyi estetik sonuçlar

Hastaneden kalış ve günlük hayata dönüş süresinde kısalma

Başarılı kanserden kurtarma sonuçları

İdrar kontrolü ve cinsel fonksiyonların daha iyi korunması ve daha erkenden geri kazanılması

Ameliyatın Robotla Yapılması Konusunda Bilgilendirme:

Robotun 4 kolu bulunmaktadır. Bu kollardan birisine robotun 3 boyutlu görüntü sağlayan kamerası takılmaktadır. Diğer 3 kola ise, cerrahın ameliyat yapmasını sağlayan robotik cerrahi enstrümanlar takılmaktadır (örneğin, makas, doku tutucu gibi). Robotla yapılan prostat kanseri ameliyatlarında, robotun 4 kolunun da hastanın batın içine gönderilebilmesi için, hastanın göbek bölgesi seviyesine, boyutları 8 mm ile 12 mm arasında değişen 4 delik açılır. Bu deliklerden robotik kamera ve robotik cerrahi enstrümanlar batın içine gönderilir. 12 mm boyutlu bir ek delik de cerraha ameliyatı yapmasında yardım eden hasta başı asistanı için açılır. Hasta başı asistanı bu delikten cerraha örneğin dikiş materyalleri verir, cerrahın çıkardığı dokuları (örneğin lenf bezleri) dışarı çıkartır ve cerraha yardımcı olur.

Sonuç olarak, prostat kanserinin robotla ameliyatlarında biz hastanın karın bölgesine toplam 5 delik açmaktayız. (göbek seviyesinde, göbeğin sağına ve soluna). Bu deliklerin boyutları 5 mm ile 12 mm arasında değişmektedir.

Prostat kapsülü ile birlikte dışarıya alındıktan sonra, mesane ile idrar kanalı birbirine dikişler ile robot kullanılarak tekrar bağlanmaktadır. Bu sırada hastalara bir sonda takılır. Bu sonda, iyileşme durumuna bağlı olarak genellikle 1 hafta kalmaktadır.

Ameliyat Sonrası Dönemde Yapılanlar Konusunda Bilgilendirme:

Ameliyat sonrasında narkozun etkisi geçtikten sonra hastalarımız servise alınmaktadır. Ertesi güne dek ağızdan herhangi bir şey yemezler ve içmezler. Bu dönemde hastaları damardan serum vererek beslemekteyiz. Bunun nedeni ise yapılan ameliyata ve anesteziye bağlı olarak mide ve basrak hareketlerindeki geçici azalmadır. Büyük oranda ameliyatın ertesi günü hastalar ayağa kalkıp yürümeye başladıktan sonra mide ve barsak hareketleri de başlamaktadır. Böylece hastalar yavaş yavaş ağızdan beslenmeye başlarlar. Önceleri daha çok sıvı gıdaları alırlar ve ilerleyen zamanda katı gıdalara doğru basamaklı bir geçiş yapılır. Yine, günlük olarak kan tahlilleri yapılarak hastalarımızın vücut fonkisyonları takip edilir.

Ameliyat sonrasında, dren denilen ve lastik benzeri materyalden yapılmış olan bir boru hastanın karnına yerleştirilmiştir. Bu boru, karın içinde biriken sıvıların karın dışına akmasını sağlar. Yine iyileşme hızına bağlı olarak bu boru, sıklıkla ameliyat sonrası 2. ya da 3. günde alınmaktadır.

İyileşme tamamlanınca hastalarımız idrar sondası ile ve gerekli öneriler ile taburcu edilirler.

İdrar sondası hastalarımızda 1 hafta süre ile kalmaktadır. 1. haftdada hastalarımız kontrole çağrılırlar. İdrar sondasından mesaneye sıvı bir madde verilerek mesane doldurulur. Bu maddenin içinde steril serum ve filim çekildiğinde görüntü sağlayan kontrast maddesi bulunmaktadır. Mesane bu şekilde doldurulunca ve filmi çekilince, batın içindeki mesane ile idrar kanalının robotla altılan dikiş hattında iyileşme olup olmadığı görülür. Hastalarımızın büyük çoğunluğunda 1. haftada iyileşme olmaktadır. Böylece sonda alınabilir ve hastalarımız doğal yoldan idrar yapmaya başlarlar. 1. haftada iyileşme olmayan hastalarda sonra alınmaz ve 1 hafta sonra yeniden kontrole çağrılarak aynı işlem tekrarlanır ve idrar sondası alınır.

İdrar Sondası Alındıktan Sonraki Dönem İle İlgili Bilgilendirme:

İdrar sondası alındıktan sonra az miktarlarda idrar kaçırma olabilmektedir. Genelde 1-2 hafta içinde idrar kaçırma giderek azalır. İdrar kaçırmasını azaltmak için hastara Kegel egzersizi denilen bir egzersiz yapmalarını öğretiyoruz. Bu egzersiz, idrarı tutmayı sağlayan kas gücünü arttırmakta ve böylece idrar kaçırma şikayeti iyileşmektedir.

Ameliyattan sonra patolojik inceleme için patolojiye gönderilen prostat patoloji bölümünde mikroskop altında incelenir. Eğer lenf bezleri de çıkarılmış ise lenf bezleri de incelenir. Bu dönemde patoloji sonucu ile ilgili de hastalara bilgi verilir.

Ameliyattan sonraki 1. ayda hastalarımız yeniden kontrole çağrılırlar. Kan ve idrar tetkikleri yapılarak değerlendirilirler. Bundan sonraki izlem, hastaların durumuna göre, patoloji sonucuna göre, yapılan kan ve idrar tetkikleri sonucuna göre yapılır. İzlemde Avrupa Üroloji Derneği (European Association of Urology) ve Amerikan Üroloji Derneği (American Urological Association) Klavuzları esas alınmaktadır.

Robotik prostat kanseri ameliyatlarının başarısını arttırmak için 3D tümör navigasyonu yöntemini de kullanmaktayız. Bu yöntem 2019 yılında Portekiz’in Lisbon kentinde düzenlenen Avrupa Robotik Üroloji Kongresinde (ERUS 2019) ödül almıştır. Bu yöntemde robotik ameliyat öncesi çekilen prostat MR görüntüleri 3 boyutlu hale getirilerek robotik sisteme aktarılmakta ve ameliyat sırasında kılavuz olarak kullanılmaktadır. Böylece ameliyatın başarısının daha da arttırılması amaçlanmaktadır.

Robotik prostat kanseri ameliyatlarının bir kısmında lenf bezleri de çıkarılmaktadır. Özellikle kanserin sıçramış olduğu lenf bezlerini ameliyat sırasında tanımlamak için ameliyat sırasında prostata ICG denilen bir madde vererek hangi lenf bezlerine hastalığın daha fazla sıçramış olabileceğini robotik ameliyat sırasında saptayabiliyoruz. Böylece bu lenf bezlerini de çıkararak robotik ameliyatımızın başarısını daha da arttırmaya çalışıyoruz. Uyguladığımız bu yöntem 2021 yılında Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen Avrupa Robotik Üroloji Kongresinde (ERUS 2021) ödül almıştır.